Volent Escarpin

Malaga , transferde dur durak bilmiyor.Nistelrooy , Buonanotte , Mathijisen , Toulalan derken şimdi de Joaquin ile anlaşmışlar. Herkes büyük takımlardan hamle beklerken Malaga'yı satın alan milyarder yardırıyor.Kadrolarında Baptista,Demichelis,Maresca gibi oyuncular bulunuyordu.Geçen sene de ligde kalarak azimlerini gösterdiler.Pellegrini bu kadroyla iş yapamazsa daha takım çalıştırmasın.




Juventus suskunluğunun ardından büyük bir patlama ile geri gelebilir.Transfere 100 milyon € ayıran Juve'nin hedefi , Atletico'nun yıldızı Kun Agüero.Ancak A.Madrid Agüero için 45 milyon € isteyince transfer şimdilik askıya alınmış.Eğer Agüero olmazsa rotalarını Rossi'ye çevireceklermiş.İki oyuncuyu da şahsen severim ve Juventus'a büyük katkı yapacaklarını düşünüyorum ama ilk tercihim tabi ki Agüero.Matri , Pepe , Quagliarella için 37 milyon € harcadılar.Daha önceden de kadrolarına Pirlo ve Ziegleri katmışlardı.


Barça'nın Fabregas aşkı sürüyor.Her sabah uyandığımız da Barça yeni bir teklif yapmış oluyor fakat Arsenal reddediyor.Bu seferde 30 milyon €'yu reddetmişler.Bakalım bu kedi-fare oyunu daha ne kadar sürecek.

Arjantin denildiği zaman akla gelen iki şey vardır.Boca Juniors ve River Plate.Bu takımların maçları dünyanın en büyük derbileri arasında ilk beştedir.Ancak şöyle bir durum var ; River Plate düştü düşecek. Dün oynanan play-off maçında ikinci lig ekiplerinden Belgramo'ya 2-0 kaybettiler. Ama deplasmanda. Şimdi işleri çok zor. Çünkü maç esnasında bazı River taraftarları sahaya girerek ortalığı karıştırdı. Eğer 3 farklı galibiyet alamazsa River , taraftar  El Monumental'e gömerler oyuncuları.


Maçın ikinci ayağı pazar günü oynanıcak.Boca taraftarları gülüyorlardır.Çünkü "kanlınız , belalınız" küme düştü düşecek.Siz ise rahatsınız.Ama ne olursa olsun Boca-River'sız Arjantin ligi çekilmez.

Etiketler: Futbol, River Plate

                  Bloğa sık sık yazmasam da aklıma birşeyler geldikçe karalıyorum. Oyunun inmesini beklerken aklıma geldi ; transferleri yazayım dedim.


                  Transfer denildiği zaman benim aklıma iki takım geliyor. Birincisi Real Madrid , ikincisi ise Manchester City. Biliyoruz ki Madrid önceleri Los Galacticos ve Los Galacticos 2'yi kurmuştu. Ronaldo'lar , Kaka'lar , Benzema'lar , Mesut'lar derken bu sene biraz ağır kalmış gibi geldi bana. Bu yaz Nuri , Callejon ve Hamit'i almış olsalar da çok büyük ses getiremediler. Ortalıkla dolaşan söylenti ise Neymar'ın yakında 6 yıllık sözleşmeye imza atacak olmasıdır.Neymar'ı ele alırsak , 19 yaşında bir "deli fişek" olan genç R.Madrid'in yükünü kaldırabilecek mi ? Çok yetenekli olmasına karşın şahsi görüşüm ilk önce Ronaldo'yu örnek alarak Psv gibi takımlara gitmesidir.Orada kendini daha çok geliştirip , tecrübe kazanıp daha sonraları Madrid'e gitmesidir. Hem adını daha çok duyurmuş olur.


                 City'de ise bir hareket yok.En azından ben duymuyorum.Bu yüzden pek birşey yazamayacağım.Daha önceleri Silva , Toure , Tevez gibi oyuncuları almasına karşın sadece FA Cup'ı aldılar ve yanlış hatırlamıyorsam 4. oldular.


                  Diğer büyük takımımız ise Barcelona , Alexis Sanchez ve Fabregas ile ilgileniyormuş. Alexis'i bitirdiler fakat daha önce açıkladıkları 45 milyon € transfer bütçesi onları sıkıntıya sokuyor. Fabregas için 30 milyon € direten Barça , ek kaynak yaratmak için Bojan ve Jeffren'i gözden çıkardı. Bojan büyük ihtimal 10 milyon € ya Roma'ya gidicek.


                    Ülkemize gelicek olursak Fenerbahçe hızlı başlamıştı. Emenike , Orhan , Sezer gibi oyuncuları alıp Gökhan Ünal , Abdulkadir gibi oyuncuları gönderdi. Yabancı kontenjanında yer açmak isteyen F.bahçe Bilica ve Guiza'yı göndermek istiyor.Ayrıca Yobo'nun da bonservisi alınmaya çalışıyor.


                     Galatasaray ise yeni başkanın altında Elmander , Fatih Terim , Selçuk , Ceyhun , Ujfalusi gibi oyuncuları alarak kadrosunu güçlendirdi.Fakat Reyes ve Forlan'ın gelmemesi taraftarı üzmüş olmalı ve diğer örnek ise yılan hikayesi olan Drogba'dır. İmza atmadan gelin güvey olunmamalıymış.


                      Beşiktaş ise Q7 ve çetesinden sonra bir çete daha kurarak yer altında önemli işler.. Pardon pardon frekans karıştı. İkinci çete olarak Ekrem ve çetesini kurdu. Mehmet Akyüz ve Ersan'ın bonservisi alındı.Nihat takımdan gönderildi.


                      Bu transferlerle ve daha olucak olan transferlerle bizi güzel bir futbol sezonu bekliyor sanırım.

               Galatasaray'ın , Trabzonspor'dan Selçuk ve Ceyhun'u almasının ardından "Zeki" başkan Sadri Şener 100 yılda bir görülecek transferi gerçekleştirdi. Tabiki de taraftarın sevgilisi , dinamosu , yıldızı , büyük kaptanı , Viera ve Messi karışımı Barış Özbek'i (Bombacı B8) alarak. Daha sezon başlamamışken , oyuncular tatillerdeyken , transferler gerçekleşirken beklenen haber geldi. "Barış Özbek 6 ay yok"


              "Zeki" başkan Sadri Reis yaptığı hatayı anlayıp açıklamalara başlamış. Bkz : Barış'ın sözleşmesini dondurabiliriz. Galatasaray takımın beynini , "Xavi"sini alıyor. Sen ise taraftarın bulsa döveceği adamı alıyorsun. Bari Mustafa Sarp'ı da alın da küme düşün. Bununla yetinmeyen Sadri başkan madem mikrofonlar , kameralar burda biraz daha sallayayım diyip başlıyor : 

• Umut gitmek istiyor ama bizde onu tutmak istiyoruz.
• Transfer listemizde Monaco'lu Park var.
• Şampiyonluk bir golle kaçtı beyler :(
• Selçuk bizi sattı , küstük onunla.
• Burak ve Engin'le sözleşme yenileyeceğiz.      

              Eh be başkan takımın halini görmüyor musun ? Jaja , Yattara , Selçuk , Ceyhun , Egemen gitti. Colman ve Cale bırakın gideyim diyor. Umut gitti gidecek. İlk 11'den 7 oyuncu gitmiş. Daha neyin peşindesin. Neyse sana B8 ile mutluluklar..

Etiketler: B8, Futbol, Trabzonspor, Transfer

                Biraz saçma olucak ama napalım can sıkıntısı. Hayatımda gördüğüm en güzel(mükemmel,harika,fevkaladenin fevkinde) klip. Klip dediğin böyle olucak !! Sana da burdan selam olsun Amaru Shakur

   Uzun zamandır bloğa yazmıyorum.Malum kapatıldı vsvs.. Açıldığından da yeni haberim oldu.Neyse..




   Gelelim Nba finallerine.Bilindiği gibi Dallas-Miami finalleri oynandı.Açıkçası Dallas'ı tutuyordum.Miami'nin kazanmasını hiç istemedim öyle de oldu.Maçları izlemek için saatimi kursamda uyanamayıp ,  saat 05.00 gibi kalkıp son periyota yetişiyordum.Olmadı son 3-4 dakikaya.Her neyse bu finallerde ki faktörler Dirk-Wade-James-Bosh'tı. 3'e tek kapışan Dirk reis Miami'nin ağzını burnunu kırdı.Zaten adam bir garip , Wade ve James'in yaptığı "Hastalık" şakası adama ek motivasyon oldu.Aslında ne kadar Boston'ı tutsamda finallerde Chicago , Portland , Oklahoma yada Memphis gibi takımların olmasını istiyordum.Az kalsın da geliyorlardı.


   Ha şunu da unutamayalım Miami'nin en büyük destekçisi de "Nihat Doğan"dı.

    Dallas'ın kazanmasına çok sevindim. Dirk , Terry , Marion çok ayrı yerleri var bende.Hele ki Marion'ın. O atışına kurdan senin.